AB Komisyonu’nun raporuna göre Türkiye jeopolitik risklere rağmen başarılı bir performans sergiliyor
AB Komisyonu'nun sonbahar dönemi 'Ekonomik Öngörüler' raporunda, Türkiye'nin jeopolitik riskler karşısında genel olarak başarılı bir sınav verdiği belirtildi. Enflasyonun mayıstan bu yana düştüğü, ancak tek haneye inmenin yıllar alabileceği vurgulandı. Büyüme öngörüleri 2024 için yüzde 3, enflasyon tahminleri ise 2024'te yüzde 59.8 olarak belirlenirken, kamu açığının azalması bekleniyor. Ekonomik belirsizlikler, faiz politikalarının iç talebi olumsuz etkileyeceği kaydedildi.
AB Komisyonu, sonbahar dönemi 'Ekonomik Öngörüler' raporunu açıklayarak Türk ekonomisinin jeopolitik riskler ve belirsizlikler ışığında gösterdiği performansı değerlendirdi. Raporda, Türkiye'nin zorlu bir süreçten geçmekte olduğu ve enflasyonla mücadelede kaydedilen gelişmelerin yanı sıra büyüme tahminleri gündeme geldi.
Türk Ekonomisinin Zorlu Sınavı
AB Komisyonu, Türk ekonomisinin mevcut jeopolitik riskler ve belirsizlikler karşısında nispeten başarılı bir dönem geçirdiğini belirtti. Ancak, son dönemlerde risklerin arttığını vurgulayarak ihtiyatlı bir duruş sergilendi. Brüksel, bu durumun ekonomik faaliyeti etkileyebileceği görüşünde. Rapor, ekonomi politikasının normalleştirilmesi ve yeniden dengelenmenin yönetilmesinin zor olacağı mesajını veriyor.
Türkiye'nin Enflasyon Mücadelesi
Rapor, Türkiye'nin enflasyonla mücadelesinde zorlu bir dönemecin geçildiğine ve mayıstan bu yana düşüş yaşandığına dikkat çekti. AB, bu düşüşün devam etmesini beklediğini ifade ederek, 2024 yılı sonunda tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) için yüzde 59.8 tahmini sundu. 2025 için enflasyon tahmini ise yüzde 30.8, 2026 için de yüzde 17.8 olarak açıklandı.
Büyüme Tahminleri ve Kamu Açığı
AB Komisyonu, Türkiye ekonomisinin genel büyüme tahminlerini de açıkladı. 2024 için büyüme öngörüsü yüzde 3, 2025 için yüzde 3.2 ve 2026 için yüzde 4 olarak belirlendi. Ayrıca, depremin etkilerinin azalmasının yanı sıra hükümetin harcamaları rasyonelleştirme çabası ve vergi kaçaklarının giderilmesi sayesinde kamu açığının da azalması bekleniyor. Kamu borcunun da ılımlı bir seyir izleyeceği ifade edildi.
Ekonomik Güven ve Sanayi Üretimi
Rapor, ekonomik güvenin düşmesi, sanayi üretimindeki zayıflama ve ticari satışların hız kaybetmesine de dikkat çekti. İkinci çeyrekte ekonomik faaliyetin yavaşlamasıyla birlikte, sıkı politika duruşunun iç talebi olumsuz etkilemeye devam edeceği öngörülüyor.