Aslıhan Gürbüz, İstanbul’u terk edip organik tarım eğitimi aldı ve zeytin hasadı yaptı!
Aslıhan Gürbüz, sağlık sorunları nedeniyle setlere ara verip Ayvalık’a yerleştikten sonra organik tarım eğitimi aldı ve zeytin bahçesinde çalışmaya başladı. Sıkı bir diyetle 10 kilo veren Gürbüz, sosyal medya üzerinden zeytin hasat süreçlerini paylaştı. Bu anlar takipçilerinden büyük ilgi gördü ve çeşitli olumlu yorumlar aldı. Gürbüz, doğayı sevdiğini ve yaşamının merkezine doğayı koyduğunu belirtti.
Ünlü oyuncu Aslıhan Gürbüz, son dönemdeki yaşam tarzı değişiklikleri ve kilo verme süreci ile dikkati çekti. Geçtiğimiz yıl sağlık sorunları nedeniyle dizi setlerine ara veren Gürbüz, şimdi yeni projesi ile ekranlara dönmeye hazırlanıyor ve Ayvalık'taki yaşamında zeytin tarımına yöneldi.
Aslıhan Gürbüz, Ayvalık'ta Sakin Bir Hayat Seçti
Başarılı projelerdeki performansı ile tanınan Aslıhan Gürbüz, özellikle sağlık sorunları nedeniyle setlere ara vermişti. Bu süreçte doğa ile iç içe bir yaşam sürmek amacıyla Ayvalık'a yerleşen Gürbüz, burada organik tarım yapma amacıyla eğitim alarak çiftçilikle ilgilenmeye başladı.
Zeytin Hasadı ve Emeği Kıymetlendirme
Aslıhan Gürbüz, Ayvalık'ın zeytin bahçelerinde geçirdiği günleri ve hasat sürecini sosyal medya hesapları aracılığıyla takipçileri ile paylaştı. Tarım sürecine olan ilgisini gösteren Gürbüz, zeytin yağı üretiminde fabrika süreçlerine de katılarak, yağ sırasına girdiği anları paylaştı. Bu paylaşımlarına "Bu da bir emek" notunu ekleyerek, yaptığı çalışmaların değerini vurguladı.
Sosyal Medyada Olumlu Tepkiler Aldı
Aslıhan Gürbüz'ün zeytin hasat sürecine dair paylaşımları kısa sürede sosyal medya gündemine oturdu. Takipçilerinden 'Bereketi bol olsun', 'Emeğinize sağlık', 'Ayvalık ne kadar güzel ve bereketli' gibi olumlu yorumlar aldı. Bu yorumlar, Gürbüz'ün doğayla iç içe olan yaşamına duyulan ilgiyi de ortaya koydu.
Doğayla İç İçe Olmanın Önemi
Aslıhan Gürbüz, İstanbul'dan Ayvalık'a taşınma kararını açıklarken doğaya olan bağlılığını şu sözlerle dile getirmişti: "Yeşili-maviyi, suyu-gökyüzünü, ağacı-çiçeği, kuşu-yosunu görmeyi çok seviyorum. Uyandığımda karşı evi değil bir ağacı görmeyi, evden çıkınca AVM'ye değil, patikaya uğramayı çok seviyorum. Yani doğayı çok seviyorum, neresi olduğu mühim değil, görüyor ve seviyorsan cennettesin." Bu ifadeler, oyuncunun doğaya olan düşkünlüğünü ve huzuru bulduğu alanı nasıl tanımladığını gösteriyor.