Cumhuriyet'in İlk Operası "Özsoy" Sinemada Hayat Buluyor – Vizyon Tarihi 25 Ekim
Ahmet Adnan Saygun'un Türkiye'nin ilk operası "Özsoy"un hikâyesini anlatan "Bir Cumhuriyet Şarkısı" filmi, 25 Ekim'de vizyona giriyor. Film, 1934'te İran Şahı Rıza Pehlevi onuruna düzenlenen operanın arka planındaki olayları konu alıyor. Yönetmen Yağız Alp Akaydın, Ertan Saban ve Salih Bademci gibi önemli oyuncularla dikkat çekiyor.
Ahmet Adnan Saygun'un Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk operası olan "Özsoy Operası"nın hikayesini ele alan "Bir Cumhuriyet Şarkısı" filmi, 25 Ekim'de sinemaseverlerle buluşacak. Film, operanın perde arkasındaki olayları ve tarihi süreci beyazperdeye taşıyor.
Filmin Vizyon Tarihi ve Teması
"Bir Cumhuriyet Şarkısı" filmi, 25 Ekim'de gösterime girecek. Yapım, Ahmet Adnan Saygun'un Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk operası olan "Özsoy Operası"nın hazırlık sürecindeki zorlukları ve yaşanan olayları konu alıyor. Bu operanın hikayesi, Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla sadece bir ayda hazırlanmış ve 1934 yılında İran Şahı Rıza Pehlevi'ye sunulmuştur.
Başrollerdeki İsimler
Filmde, Mustafa Kemal Atatürk karakterine Ertan Saban hayat verirken, müzisyen Ahmet Adnan Saygun'u ise Salih Bademci canlandırmaktadır. Yönetmen Yağız Alp Akaydın'ın liderliğinde 1.5 yıl süren hazırlık çalışmalarının ardından, film Ankara'da 8 haftalık bir çekim süreci ile tamamlanmıştır. Ayrıca filmde, Ahmet Rıfat Şungar, Birce Akalay, Melis Sezen, Şifanur Gül, Mehmet Özgür, Burak Bilgili, Emre Karayel, Bensu Soral ve Okan Yalabık gibi önemli oyuncular da yer almaktadır.
Birce Akalay'ın Paylaşımı ve Mesajı
Birce Akalay, filmle ilgili paylaştığı fotoğrafları "Ülkemizin ilk kadın opera sanatçısı Nimet Vahit olarak karşınızda olmaktan gurur duyuyorum" ifadesiyle belirtti. Bu paylaşım, filmin tarihî önemini vurgulayarak, dönemin sanatçılarını anma noktasında bir anlam taşıyor.
Salih Bademci'nin Duyguları
Salih Bademci, "Bir Cumhuriyet Şarkısı"nı tanıtırken, filmin sloganını paylaşarak, "Gerçek bir hikâye, gerçeküstü bir mücadele" ifadesini kullandı. Bu ifade, filmin anlatısının derinliğini ve tarihi olayların önemini vurgulayan güçlü bir mesaj taşıyor.