Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. 10 Kasım'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anarak başladığı konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştirdi ve mevcut iktidarın vaatlerini yerine getirmediğini vurguladı. Asgari ücretle ilgili görüşlerini paylaşırken, ABD'deki seçim sonuçlarını da değerlendirdi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Olumsuz Etkileri Üzerine Değerlendirmeler

Dervişoğlu, TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulanmaya başlandığı günden beri iktidarın hiçbir hedefe ulaşamadığını, vaatlerini yerine getiremediğini belirtti. AKP'nin, devletin işleyen kurumlarını işlevsiz hale getirdiğini ve çalışma hayatını zorlaştırdığını ifade etti. Kamu kurumları üzerindeki olumsuz etkilerden bahseden Dervişoğlu, sosyal devlet olma ilkesinin zaafa uğratıldığını savundu.

Asgari Ücretin Yetersizliği ve Gelecek Tahminleri

Dervişoğlu, asgari ücretin belirleniş yöntemini eleştirerek, asgari ücretin hedeflenen enflasyona göre değil, gerçekleşen enflasyona göre belirlenmesi gerektiğini savundu. 2006 yılından itibaren bu yöntem benimsenmiş olsaydı, asgari ücretin yalnızca 1875 lira olacağını belirtti. 2019'dan sonra hedeflenen enflasyona göre bir hesaplama yapılmış olsaydı, bugün asgari ücretin yaklaşık 4 bin 100 lira olacağını ifade etti. Mevcut asgari ücretin yetersiz olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, 2024 yılı için en az 28 bin liralık bir asgari ücret önerisinde bulundu.

ABD Seçim Sonuçlarının Türkiye Üzerindeki Etkileri

ABD'deki seçim sonuçlarına da değinen Dervişoğlu, Donald Trump'ın Türkiye ile ilişkilerindeki sorunları hatırlatarak uluslararası siyasette dikkatli olunması gerektiğini dile getirdi. Türk milletinin çıkarlarının her şeyin önünde olması gerektiğini öne sürdü. Dervişoğlu, devletin itibarsızlaştırılmaması gerektiğini vurguladı.

Noterlik Kanunu'na Yönelik Eleştiriler

Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni eleştiren Dervişoğlu, düzenlemenin ifade özgürlüğünü sınırladığını ve eleştiriyi kriminalize ettiğini savundu. İktidarın güvenliğinin öne çıkarıldığını belirterek, bu yasaya karşı direnileceğini açıkladı. Dervişoğlu, mülteci politikalarını eleştirenlerin tehdit altında olmasına neden olabilecek bu yasayı şiddetle reddettiğini söyledi.