İş Bankası Genel Müdürü Aran, basın toplantısında Eylül ayındaki yüksek enflasyon rakamları ile Ekim ayı beklentilerini değerlendirdi. Yüksek enflasyonun beklenilir olduğunu vurgulayan Aran, Merkez Bankası'nın faiz indirimine ilişkin öngörülerde bulundu ve asgari ücret ile ilgili görüşlerini paylaştı.

Eylülde Yüksek Enflasyon Beklentisi

İş Bankası Genel Müdürü Aran, Eylül ayında açıklanan yüksek enflasyon rakamlarının sürpriz olmadığını ifade etti. Eylül ayının, yaz tatilinin sona erip okulların başladığı bir dönem olduğunu ve bu süreçte fiyatların yeniden belirlendiğini belirtti. Tüketicilerin bu dönemde yüksek enflasyonu hissettiğini dile getiren Aran, asıl dikkati çekenin Ekim ayı enflasyon verileri olduğunu vurguladı. Ekim için beklenen enflasyonun yüzde 2,3 ile yüzde 2,5 arasında olmasının yıllık enflasyonu yüzde 48'e çıkarabileceğini belirtti.

Faiz İndirim Beklentileri

Aran, Ekim ayı enflasyonunun yüksek gelmesi durumunda Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmeyeceğini düşündüğünü ifade etti. Kasım ayı enflasyonunun yüzde 2'nin altında gelmesi durumunda ise aralık ayında indirim olasılığının artacağını aktardı. Ancak, Ekim ayı enflasyonunun beklenenden yüksek çıkması sebebiyle olası indirimlerin Ocak ayına sarkabileceğini kaydetti.

Stopaj Oranlarının Artışı Üzerine Açıklamalar

Mevduat ve fonlarda stopaj oranlarının artırılmasının nedenlerini açıklayan Aran, bu kararın ihtiyaca göre şekillendiğini belirtti. Türk lirasının cazip hale gelmesiyle birlikte stopaj artışının, vergi konusunda toplumda barışı sağladığını savundu. Faiz geliri üzerinden yapılan kesintilerin, daha adil bir vergi sisteminin oluşturulmasına katkı sağladığını belirtti.

Asgari Ücret Artışı Tartışmaları

Asgari ücret artışlarının zorlu bir konu olduğunu dile getiren Aran, yüksek enflasyonun sabit gelirli kesim üzerinde olumsuz etkiler yarattığını vurguladı. Emekli maaşları ve asgari ücret artışlarının tartışılmaya devam edeceğini ifade eden Aran, gelir dağılımının adil hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Kredi Notu Artışı ve Ekonomik Etkileri

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesini değerlendiren Aran, bu gelişmenin borçlanma maliyetlerine olumlu katkı sağlayacağını söyledi. Not artışının borçlanma sürecinde yarattığı avantajların, ülke içerisinde verimlilik artırıcı yatırımların önünü açabileceğini belirtti. Yüksek faiz maliyetlerinin sürdürülemez olduğunu ifade eden Aran, bu konuda daha verimli kullanım ve kaynak bulma konusuna yoğunlaşıldığını belirtti.